7 Ekim 2013 Pazartesi

Japon Balıkları ve Felsefesi / Japanese Fish and Philosophy

Japonlar taze balığı hep çok sevmişlerdir. Fakat Japonya sahillerinde bol balık bulmak mümkün olmamakla birlikte, balıkçılar Japon nüfusunu doyurabilmek için daha büyük tekneler yaptırıp daha uzaklara açılabilmişlerdir. Fakat balık için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha çok vakit alır olmuş ve dönüş bir-iki günden daha fazla uzadığında, tutulan balıklar tazeliği kaybetmiştir.

Japonlar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişlerdir. Bu problemi çözebilmek için balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları kurdurmuş ve böylece istedikleri kadar uzağa gidip, tuttuklarını da soğuk hava deposunda dondurulmuş olarak saklayabileceklerini düşünmüşlerdir. Ancak Japon halkı taze ile donmuş balık lezzet farkını hissedebiliyor ve donmuş olanlara fazla para ödemek istemiyordur. Balıkçılar bu defa teknelerine balık akvaryumları yaptırmayı düşünürler. Balıklar içeride biraz fazla sıkışacaklardır, hatta, birbirlerine çarpa çarpa birazda aptallaşacaklardır, ama yine de canlı kalabileceklerdir. Fakat Japon halkı canlı olmasına rağmen bu balıkların da lezzet farkını anlayabiliyorlardır. Hareketsiz, uyuşmuş vaziyette günlerce yol gelen balığın, canlı, diri hareketli taze balığa göre lezzeti yine de etkilenmiştir.

Balıkçılar nasıl olacakta Japonya'ya taze lezzetli balığı getirebileceklerdi?
Siz olsaydınız ne yapardınız ? Hedeflerinize ulaşır ulaşmaz, mesela mükemmel bir eş buldunuz veya çok başarılı bir firmaya girdiniz, borçları ödediniz vs. heyecanınız kaybolmaya başlamaz mı? Aşırı çalışmanız gerekmiyorsa rahatlamaz mısınız? Lotoda büyük ikramiyeyi kazananlar parayı savurmaya başlamaz mı?
Japonların taze balık probleminde olduğu gibi çözüm aslında basittir.
1950’lerde L.Ron Hubbart’ın gözlemlediği üzere: İnsanoğlu ancak hırs iddiası içinde bulunursa anormal çabalar sarf eder. Ne kadar akıllı, uzman, inatçı iseniz iyi bir problemle uğraşmaktan o kadar zevk alırsınız. Problem sizi ne kadar zorluyorsa ve siz onu adım adım çözebiliyorsanız bundan da o derece mutluluk duyarsınız, heyecan duyarsınız ve enerji dolu, canlı, ayakta kalırsınız. Japonlarda balıkları yine teknelerindeki akvaryumlarda tuttular, ancak içine küçük bir de köpek balığı attılar. Bir miktar balık köpek balığı tarafından yutulmuştu, ama geride kalanlar son derece hareketli ve taze kalabilmişlerdi.

Buradan da görüleceği üzere problemlerden, uzaklaşmaktansa içine atlamak, boğuşmak ve onları yenmek gerekir. Problemimiz çok ve çeşitli olabilir. 

Onları tanıyın, organize edin, kararlı olun, daha çok bilgi ve yardım desteği ile onlarla savaşın. Beyninize bir köpek balığı atın ve nelere ulaşabileceğinizi görün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder